7 Şubat 2012 Salı

again and again: JANE EYRE






Üç sene önce bu vakitler yine böyle yağmurlu bir İstanbul akşamında okuyup bitirmiştim JANE EYRE'i.
Test kitaplarının, lisenin son sınavlarının arasında farklı bir soluk getirmişti hayatıma.





Kitabı bitirdikten sonra acaba filmi de var mıdır? diye nette dolaşırken kendimi benim dünyama çok benzeyen bir dünyada buluvermiştim.Benimle aynı yaşta, aynı sıkıntılı sürecin içinde,klasikleri seven, HARRY POTTER  serisiyle büyümüş,değer yargılarımız birebir uyuşan bir genç kızın yaşadıkların yazdığı bir websitesiyle karşılaşmıştım.(O zamanlar kişisel siteler,bloglar hepsinden bihaberim.) Jane Eyre'in yakın zamanda bir filmini izlemiş ve onla ilgili bir yazı yazmış sitesine.Bende arama motoruna yazınca JANE EYRE filmi diye kendimi AYŞE ZEYNEP' in gizli dünyam diye tabir ettiği sitesinde bulmuştum. O zamanlar bu sitenin benim hayatımda ne gibi değişikliklere yol açacağını bilmeden her satırını okumuş ve sitenin bir numaralı takipçisi olmuştum.Yorumlar aracılığıyla tanıştık Ayşe Zeynep'le . Ve zaman çok hızlı ilerledi ikimizde iyi düşünülmeden verilmiş öss tercihlerinin ardından yeni bir hayata başladık. Ayşe Zeynep üniversiteye başladıktan üç ay sonra aslında olmak istediği bölümde bulunmadığını fark ederek okuduğu bölümü dondurdu ve yeniden hazırlandı sınavlara. Bu arada sitesini hiç ihmal etmedi, bende gelişmeleri takip ettim.Yoğun bir sürecin sonunda istediği bölümü kazandı ve bana rehber oldu. Sonuçta mesleğimle geçireceğim bir ömür vardı ve bir daha denemeye değerdi. Ondan aldığım ilhamla hareket ettim şimdi, Allah'ın izni ve yardımıyla istediğim bölümdeyim. 
Ayşe Zeynep'te bir doktor adayı :)





Bu yaşadıklarım JANE EYRE'in bendeki yerini daha da özel kıldı.
O zaman çok aramama rağmen bulamamıştım JANE EYREin filmini çekilmiş onlarca film arasından.

Bir kaç hafta önce 2O11  versiyononu izledim. Bu izlediğim üçüncü versiyondu.  Aslına uygunluk açısından fena değildi.Mia Wasikowska'yı ALICE IN WONDERLAND filminden sonra JANE olarak görmek beni şaşırtsa da şu ana kadar benim hayalimdeki JANE' e en yakınıydı diyebilirim hem fiziksel açıdan hemde karakteristik açıdan.

Bu sefer yapımcılar filmi sona yakın bir yeden başlatıp flashback' lerle anlatmış hikayeyi diğerlerinden ayıran en önemli özelliği buydu. 

!!!Eğer kitabını okumadıysanız veya 18OO'lerin İngiltere'sine karşı özel bir ilginiz yoksa bu film bitmeyebilir ben üç kere daha da çekseler üç kere daha izlerim o da ayrı : )

İzlemek isteyenlere iyi seyirler diliyor ve bu yazıyı da burada noktalıyorum...

9 yorum:

Nisan dedi ki...

Canım benim... Elde ettiğin tüm başarılar, aldığın tüm doğru kararlar içindeki güzelliğin eseri... Benim hiç etkim yok. Allah hepimize örnek alınabilecek hayatlar nasip etsin.

Şu internet aleminde kazandığım birkaç kıymetli dost vardır ki, internete müteşekkirim bu yüzden:) biri hiç kuşkusuz sensin... Jane Eyre gibi bana huzur veren bir romanın da ortak paydalarımızdan olması, kitabı daha kıymetli kılıyor:) (bu arada telefonuma seni Jane Eyre diye kaydetmiştim, her karşılaştığımda ister istemez gülümsüyorum:)), çok uzak bir masal diyarından mesaj gelmiş gibi hissediyorum =P )

Filmin 2011 versiyonunu merak ediyordum ama izlemeye fırsatım olmadı, kimseden de yorum duymamıştım, beğendiğine göre hemen izlemeliyim;)

NOT: yazın çok duygulandırdı beni, eskilere götürdü. en kısa zamanda kahve eşliğinde bir sohbet daha etmeliyiz!

...hayal... dedi ki...

nisan:ne diyeyim ki ben şimdi bu yorumun üstüne bilemedim ...hıh buldum inşallah en yakın zamanda :)

ikibocekbircicek dedi ki...

yazını okuyunca nasılda kötü oldum ... keşke keşke dedim tekrardan ..çünkü öss ye doğru düzgün hazırlanmadan kazandığım bölümü kaç kere bırakmayı düşündüysem cesaret edemedim belkide önüme böle güzel bir örnek gerekti :(( hatalarım üstüste oldu istemediğim bölümün bide masterını yaptım ondada çuvalladım.....şimdi kucağımda kuzum tekrar düzeltilmesi gereken bir tezimle başbaşayım:)))
sizin ikinizide tebrik ediorum ... İNŞALLAH sendende cesaret alıp daha cesaretli kararlar alanlar olur... sevgiler başarılar

...hayal... dedi ki...

ikiböcekbirçiçek: Bazen ne yaparsak yapalım kaderin önüne geçemiyoruz netice de 'O' ne dilerse onu yaşıyoruz
hanımların en büyük şansı mesleklerin ennnn güzeli olan annelikle mükafatlandırılmaları :)diğer bütün sıfatların, vasıfların, diplomaların üstünde annelik. Hayırlısını dileyip gözünü karartınca 'O'nun izniyle bir şeyler değişiyor.Ayşe Zeynep güzel bir vesile oldu benim için inşallah bende başkalarına olurum.Samimi yorumunuz için çok teşekkürler...
Benden de kuzuya ve size kucak dolusu sevgiler,dualar :)

Ela dedi ki...

Jane Eyre'ı okumak, izlemek 1800'lerin İngiltere'sine doğru bir yolculuk yapmaktır ya da aslında çokta özel ve güzel olmayan bir kızın masalına konuk olmaktır.
Sürükleyici dili ve ilginç konusuyla ayırır kendini birçok klasik yapıttan.
Resimleriyle kendine çeken, anlatımıyla sürükleyen bir yazı, kalemine sağlık...
Umarım hayatın boyunca, sana nice güzel ufuklar açan kitaplar ve dostlarla karşılaşırsın sevgili kuzenim:)

...hayal... dedi ki...

Ela:''aslında çokta özel ve güzel olmayan bir kızın masalına konuk olmaktır'' evet Jane Eyre tamda bu :)
bayıldım ifadene,güzel dualarınada kocaman bir amin diyorum canım kuzenim :)

Z.B.S. dedi ki...

Evt Jane Eyre ingiliz edebiyatının en etkileyici eserlerinden.Hatta dili oldukça sürükleyici, kitabı çok çabuk okuyup bitirdiğimi hatırlıyorum. Ama maalesef esas kız ve esas oğlan :)) fazla çirkinler ve ben çirkin karakterlerin oynadığı filmi izlerken çok zorlanıyorum.
Bu arada kuzen süper takipçilerin var hepsi senin gibi edebiyetçı maşallah herkese :)

...hayal... dedi ki...

Z.B.S: Ya MR. Rochester için bir şey diyemeceyeğim ama benim hayalimdeki Jane'in hep duru bir güzelliği vardır bir zamanlar sanal alemde Jane Eyre nickiyle dolaşıyordum :P benim takipçilerim çok kıymetli insanlardır :)

Adsız dedi ki...

Hayal. Uzun zamandır takipçim olduğun halde ben niye senin farkına varamamışım. Halbuki beni takip eden her blogger'ın bloguna uğrayıp şöyle bi okurum. Özellikle de insan kendisiyle ortak zevkleri paylaşan insanları görünce daha da mutlu oluyor. Bu gün Betül'ümün (Umutsuz ev kedisi) bloguna yazdığın yorumla dikkatimi çektin.

Evet ben de Jane Eyre hayranlarındanım ve hala hayatımın Ms. Rochester'ını bekliyorum:D

Jane Austen kitapları ve diğer klasik İngiliz edebiyatı eserlerine de her zaman ilgi duymuşumdur.

Hatta martı yayınlarının World Romance Classics serisi tam bize göre. En son Emily Bronte'un Uğultulu Tepeler'ini yayınlamışlar. İlgini çekerse martı yayınlarının tam metin çevirileri çok kaliteli oluyor.

Filmini de henüz izleme fırsatı bulamadım. Seneler evvel eski versiyonlarından birini yarım yamalak izlemiştim galiba. (Çok unutuyorum da, balık hafızalıyım:D )

Bir de ben İngiliz kültürüne genel olarak hep ilgi duymuşumdur. Mansion House'larından, English Country tarz döşelerine, sütlü beş çaylarından, porselenlerine, aksanlarından, tipik özelliklerine kadar.

Çok konuştum galiba ama ortak zevkleri paylaştığım birini daha bulunca çenem düştü. Peşinen özür dilerim:D T