26 Eylül 2012 Çarşamba

geçip giden bir yaz tatilinin anısına


Yeni ders yılı bütün ihtişamıyla başlayınca   benim sade,uzun ve tatlı  tatilimin  kıymetini anladım.
...
Önümüzdeki yaz tatillerinde staj olacağını ve sonra okulun bitip çalışma hayatının başlayacağını  fark ettiğimde  hüzünlendim.
Belki de bundan sonraki hayatımın en uzun yaz tatiline veda ettim.
Öyle çok gezmeli tozmalı bir tatil olmasa da huzurlu ve güzeldi sevgili tatilim.
Tatilde ;
 bütün gün evde olsan bile eğer kendine vakit ayırmak istiyorsan hızlı olmak
 gerektiğini öğrendim.
Yaşayarak bir kez daha gördüm ki ; zaman  benim peşimden koşmayacak hep ben onun peşinde olacağım. Şu satırları yazarken gözümün önünden bir vahşi doğa belgeseli geçti. Hani aslan ; ceylanların , geğiklerin peşinde koşar sürünün içindeki en yavaşı av olur ya hayat işte aynı böyle, bunu öğrendim. Bu duygusal yazıyı neden böyle kişisel gelişim içerikli  sevimsiz bir hale getirdim bilmiyorum.
Aslında sadece güzel bir yaz tatilini geride bırakıp yoğun bir seneye başladığımı söyleyecektim.
Mikrofonu eline alınca değinmedik konu bırakmayan okul müdürleri gibi oldum biraz :(
Konumuza dönüyorum ; canım tatilim seni şimdiden çok özledim
nokta

4 Eylül 2012 Salı

Charlotte Bronte'nin yazdığı ilk roman,benimse en son okuduğum roman : PROFESÖR


Uzun zaman olmuş yine yazmayalı , artık durumumu kabullendim .Ben seyrek yazan bir  bloggerım.
 Aslında bir kaç tane yazıya başladım ama yarım kaldı . Baktım arayı çok açmışım hadi en son okuduğum kitapla ilgili birşeyler yazayım dedim ,geçtim klavyenin başına .
Bir kaç ay önece evimize çok yakın bir yere kütüphane açıldığını öğrendim ve koşarak kütüphaneye  gittim.Öyle koskocaman,harika bir kütüphane olmasa da tahminlerimin üstünde şirin bir kütüphaneyle karşılaştım.Bir müddet kitaplarla bakıştıktan sonra dört beş kadar kitapla masanın başına geçtim.İçlerinden biri de bu yazının yazılmasını sağlayan PROFESÖR isimli kitaptı. Bu kitabı almak hiç aklımda yoktu BRONTE kardeşlerin üçünün de birer tane kitabını  okumuştum ve bence kafiydi.Ama kitabın arkasındaki yazıyı okuduktan sonra fikrim değişti . Bu kitap Charlotte Bronte'nin yazdığı ilk romanmış ve kendisi yayınlatmamış ,öldükten sonra eşi tarafından bir yayın evine verilmiş. Bu gizemli durum dikkatimi celbetti ve elimde kitapla beraber kütüphane memurunun yanında buldum kendimi.Kayıt işlerimi tamamladıktan sonra kitabı da alarak çıktım.
Sana kitabı çok beğendiğimi bir solukta okuyup bitirdiğimi söylemek isterdim sevgili blog
ama üzgünüm bunları söylersem yalan söylemiş olurum.
Yazmayalı uzun zaman olduğu için hamlamışım bir konudan diğerine geçerken zorlanıyorum,bütünlüğü sağlayamıyorum (görende eskiden çok sık, uzun harika yazılar yazdığımı sanacak :))
Ne söyleyecektim?
Hıh hatırladım.
Chorlette Bronte'nin Jane Eyre isimli meşhur kitabını severek okumuştum.Bu kitabı okuduktan sonra bir kitapçıda dünya edebıyatındaki önemli  yazarların özel hayatlarını,bilinmeyen yönlerini ve fiziksel özelliklerini anlatan bir kitaba rastlamıştım.Orada Charlotte Bronte hakkında yazılanları okumuştum. Bu hanım ablamız biraz çirkinmiş neyse kibarlık yapmayacağım kendini biraz çirkin bulurmuş, alımlı görürmüş  ama aslında çokça çirkinmiş bu yüzden kitaplarında hep güzel olmayan karakterlere mutlu sonlar yazmış.Bir nevi kitaplarla kendini teselli etmiş.Bu okuduklarımdan etkilenmişim.Kitaba başladıktan sonra anladım.
Charlotte Bronte beni şaşırtmadı bu sefer kitap bir erkeğin ağzından yazılıyordu.Uzun betimlemelerle anlatılmış aslında çirkin ama yazar tarafından bize güzel gösterilmeye çalışılan kahramanlar başroldeydi.
Son seksen sayfayı atlaya atlaya okumak suretiyle kitabı vaktinde bitirebildim ve mutlu sona ulaştım.Babaannemin bize hep dediği gibi ''Allah çirkin bahtı versin''  dedim :)
Eğer bir adet Chorlette Bronte kitabı okumak istiyorsanız hakkınız JANE EYRE'den yana kullanın.Ben zaten JANE EYRE'i okudum diyorsanız bırakın tadı damağınızda kalsın ya da siz bilirsiniz okumak istiyorsanız okuyun.
 Nelere ne vakitler harcamıyoruz ki ...
( Aslında bu kitap hakkında bir post yazılmaya değer değildi sırf arayı çok açmışım diye yazdım.)