Uzun zaman olmuş yine yazmayalı , artık durumumu kabullendim .Ben seyrek yazan bir bloggerım.
Aslında bir kaç tane yazıya başladım ama yarım kaldı . Baktım arayı çok açmışım hadi en son okuduğum kitapla ilgili birşeyler yazayım dedim ,geçtim klavyenin başına .
Bir kaç ay önece evimize çok yakın bir yere kütüphane açıldığını öğrendim ve koşarak kütüphaneye gittim.Öyle koskocaman,harika bir kütüphane olmasa da tahminlerimin üstünde şirin bir kütüphaneyle karşılaştım.Bir müddet kitaplarla bakıştıktan sonra dört beş kadar kitapla masanın başına geçtim.İçlerinden biri de bu yazının yazılmasını sağlayan PROFESÖR isimli kitaptı. Bu kitabı almak hiç aklımda yoktu BRONTE kardeşlerin üçünün de birer tane kitabını okumuştum ve bence kafiydi.Ama kitabın arkasındaki yazıyı okuduktan sonra fikrim değişti . Bu kitap Charlotte Bronte'nin yazdığı ilk romanmış ve kendisi yayınlatmamış ,öldükten sonra eşi tarafından bir yayın evine verilmiş. Bu gizemli durum dikkatimi celbetti ve elimde kitapla beraber kütüphane memurunun yanında buldum kendimi.Kayıt işlerimi tamamladıktan sonra kitabı da alarak çıktım.
Sana kitabı çok beğendiğimi bir solukta okuyup bitirdiğimi söylemek isterdim sevgili blog
ama üzgünüm bunları söylersem yalan söylemiş olurum.
Yazmayalı uzun zaman olduğu için hamlamışım bir konudan diğerine geçerken zorlanıyorum,bütünlüğü sağlayamıyorum (görende eskiden çok sık, uzun harika yazılar yazdığımı sanacak :))
Ne söyleyecektim?
Hıh hatırladım.
Chorlette Bronte'nin Jane Eyre isimli meşhur kitabını severek okumuştum.Bu kitabı okuduktan sonra bir kitapçıda dünya edebıyatındaki önemli yazarların özel hayatlarını,bilinmeyen yönlerini ve fiziksel özelliklerini anlatan bir kitaba rastlamıştım.Orada Charlotte Bronte hakkında yazılanları okumuştum. Bu hanım ablamız biraz çirkinmiş neyse kibarlık yapmayacağım kendini biraz çirkin bulurmuş, alımlı görürmüş ama aslında çokça çirkinmiş bu yüzden kitaplarında hep güzel olmayan karakterlere mutlu sonlar yazmış.Bir nevi kitaplarla kendini teselli etmiş.Bu okuduklarımdan etkilenmişim.Kitaba başladıktan sonra anladım.
Charlotte Bronte beni şaşırtmadı bu sefer kitap bir erkeğin ağzından yazılıyordu.Uzun betimlemelerle anlatılmış aslında çirkin ama yazar tarafından bize güzel gösterilmeye çalışılan kahramanlar başroldeydi.
Son seksen sayfayı atlaya atlaya okumak suretiyle kitabı vaktinde bitirebildim ve mutlu sona ulaştım.Babaannemin bize hep dediği gibi ''Allah çirkin bahtı versin'' dedim :)
Eğer bir adet Chorlette Bronte kitabı okumak istiyorsanız hakkınız JANE EYRE'den yana kullanın.Ben zaten JANE EYRE'i okudum diyorsanız bırakın tadı damağınızda kalsın ya da siz bilirsiniz okumak istiyorsanız okuyun.
Nelere ne vakitler harcamıyoruz ki ...
( Aslında bu kitap hakkında bir post yazılmaya değer değildi sırf arayı çok açmışım diye yazdım.)
Bir kaç ay önece evimize çok yakın bir yere kütüphane açıldığını öğrendim ve koşarak kütüphaneye gittim.Öyle koskocaman,harika bir kütüphane olmasa da tahminlerimin üstünde şirin bir kütüphaneyle karşılaştım.Bir müddet kitaplarla bakıştıktan sonra dört beş kadar kitapla masanın başına geçtim.İçlerinden biri de bu yazının yazılmasını sağlayan PROFESÖR isimli kitaptı. Bu kitabı almak hiç aklımda yoktu BRONTE kardeşlerin üçünün de birer tane kitabını okumuştum ve bence kafiydi.Ama kitabın arkasındaki yazıyı okuduktan sonra fikrim değişti . Bu kitap Charlotte Bronte'nin yazdığı ilk romanmış ve kendisi yayınlatmamış ,öldükten sonra eşi tarafından bir yayın evine verilmiş. Bu gizemli durum dikkatimi celbetti ve elimde kitapla beraber kütüphane memurunun yanında buldum kendimi.Kayıt işlerimi tamamladıktan sonra kitabı da alarak çıktım.
Sana kitabı çok beğendiğimi bir solukta okuyup bitirdiğimi söylemek isterdim sevgili blog
ama üzgünüm bunları söylersem yalan söylemiş olurum.
Yazmayalı uzun zaman olduğu için hamlamışım bir konudan diğerine geçerken zorlanıyorum,bütünlüğü sağlayamıyorum (görende eskiden çok sık, uzun harika yazılar yazdığımı sanacak :))
Ne söyleyecektim?
Hıh hatırladım.
Chorlette Bronte'nin Jane Eyre isimli meşhur kitabını severek okumuştum.Bu kitabı okuduktan sonra bir kitapçıda dünya edebıyatındaki önemli yazarların özel hayatlarını,bilinmeyen yönlerini ve fiziksel özelliklerini anlatan bir kitaba rastlamıştım.Orada Charlotte Bronte hakkında yazılanları okumuştum. Bu hanım ablamız biraz çirkinmiş neyse kibarlık yapmayacağım kendini biraz çirkin bulurmuş, alımlı görürmüş ama aslında çokça çirkinmiş bu yüzden kitaplarında hep güzel olmayan karakterlere mutlu sonlar yazmış.Bir nevi kitaplarla kendini teselli etmiş.Bu okuduklarımdan etkilenmişim.Kitaba başladıktan sonra anladım.
Charlotte Bronte beni şaşırtmadı bu sefer kitap bir erkeğin ağzından yazılıyordu.Uzun betimlemelerle anlatılmış aslında çirkin ama yazar tarafından bize güzel gösterilmeye çalışılan kahramanlar başroldeydi.
Son seksen sayfayı atlaya atlaya okumak suretiyle kitabı vaktinde bitirebildim ve mutlu sona ulaştım.Babaannemin bize hep dediği gibi ''Allah çirkin bahtı versin'' dedim :)
Eğer bir adet Chorlette Bronte kitabı okumak istiyorsanız hakkınız JANE EYRE'den yana kullanın.Ben zaten JANE EYRE'i okudum diyorsanız bırakın tadı damağınızda kalsın ya da siz bilirsiniz okumak istiyorsanız okuyun.
Nelere ne vakitler harcamıyoruz ki ...
( Aslında bu kitap hakkında bir post yazılmaya değer değildi sırf arayı çok açmışım diye yazdım.)
10 yorum:
iyi oldu böyle iyi sanki:P bu demektir sonrası gelicek dime:)hem bana da cesaret gelir belki:P
her jane eyre den bahsettiğinde aklıma eşimle ilk tanıştığımız zamanlar gelio :))) kendisinden bana gelen gelen ilk hediyelerden biriydi o kitap.. ama maalesef ben hala OKUMADIM :((çünkü kapkalın kitap ingilizce
(ozamanlar deli gibi ingilizce makale çevirisi yaptırdığım için kendisine inglizcemi geliştirmek istedi sanırsam :)neyse gidip türkçesini alıp okumam şart :D
tekne kazıntsı : bak ben yazdım senden de yeni yazılar bekliyorum :) inşallah bende daha sık yazarım...
ikiböcekbirçiçek:ayyy ne güzel boşverin ingilizcesini alın türkçesini miniği uyuturken okuyun bence...
wow bu çirkinlik olayını bilmiyordum. ama Jane Eyre kitabını okurken Jane'i çirkin olarak tanıtmasına rağmen gözümde onu çok güzel olarak canlandırmıştım :))
gerçi masallarda hep olağanüstü güzellikte prensesler vs vardır bu da insana kendini kötü hissettirebilir, belki bu yönden çirkin kahramanların mutlu olması iyi bir teselli olabilir insanlar için...
her yazarın ne yazık ki her kitabı güzel olmuyor. örneğin, elif şafak'ın artık eskisi gibi olmadığına inanıyorum, kendini tüketmiş gibi...
ben bu arada 3. kardeşin kitabını okuyamadım. daha doğrusu iyi bir yayınevinden okuma düşüncesi elimi kolumu bağladı. sen nereden okudun? tavsiye ediyor musun?
nisan : Elif Şafak kredi kartı reklamlarından sonra iyice bitti bende...sanki tamamen işi paraya döktü gibi oldu bilmiyorum belki de yanlış düşünüyorum .
Bronte kardeşlerin en küçüğüne gelecek olursak Anne Bronte kendisi. Uslubunu çok sevdim Agnes Grey isimli kitabını okudum yine bir mürebbiyenin hayatını anlatıyordu. Gönül rahatlığıyla tavsiye ederim yalın ve samimi bir anlatımı vardı.Kitabı kuzenimden almıştım sanırsam turkuaz yayınlarydı.
sitene yine ulaşamıyorum :(((
ben de ne zamandır giremiyordum ama şu an açılıyor? coookieleri silmeyi deneyebilirsin veya sayfayı yenilemek? :/ sitemin sunucusunu değiştirmeyi düşünüyorum en kısa zamanda çok problem çıkarır oldu, sonra rahat ederiz inşallah :) böyle olunca benim de yazma isteğim kalmıyor...
Evet Anne Bronte olduğunu biliyordum ama bulamadım işte bir yerde. bulursam bakacağım artık :) keşke Can Yayınları çıkarsa!
bir de bu kardeşlerin erkek isimleriyle yayınladıkları kitapların orijinallerini görmek isterdim hatıra açısından :))
ben de ne zamandır giremiyordum ama şu an açılıyor? coookieleri silmeyi deneyebilirsin veya sayfayı yenilemek? :/ sitemin sunucusunu değiştirmeyi düşünüyorum en kısa zamanda çok problem çıkarır oldu, sonra rahat ederiz inşallah :) böyle olunca benim de yazma isteğim kalmıyor...
Evet Anne Bronte olduğunu biliyordum ama bulamadım işte bir yerde. bulursam bakacağım artık :) keşke Can Yayınları çıkarsa!
bir de bu kardeşlerin erkek isimleriyle yayınladıkları kitapların orijinallerini görmek isterdim hatıra açısından :))
ulaştım siteye :)))
D&R larda bulabilirsin ben hep görüyorum .
...
ah ahh bende çok isterim o baskılardan okumayı orjinal dilinden ,çeviri okumayı hiç sevmiyorum yazarın yazdığını değil bir başka insanın yorumladığını okuyo gibi hissediyorum...
Hayal'cım Charlotte Bronte'un Jane Eyre'da aslında kendi hayatının bir kısmını anlattığını okumuştum bir yerlerde. Aslı varmış demek ki. Jane'i kafasında canlandırırken kendinden esinlemiş:D
O çirkinler bahtı öyle gerçek ki:D O yüzden ister istemez Allah çirkinler bahtı versin duasına amin demek geliyor içimde:D Bi de bizimkiler de çok söyler o duayı:D
ehehe :) benim babannem bize (ben ve kuznlerime) çok söyler görende bizi dünyalar güzeli sanacak :)))ama babannemin gözünde öyle olduğumuzdan gram şüphem yok :))
Yorum Gönder