22 Şubat 2011 Salı

mutluluğun sırrı

 Muhterem bir şahsiyet demiş ki;
       Mutlu olmanın iki yolu vardır:kendinden çok , başkalarından az şey bekleyeceksin.

  uzuuuun(!) hayat tecrübelerim sonunda ne kadar doğru bir söz olduğuna kanaat getirdim ve paylaşmak istedim .
                                                     herkese mutlu günler :)
                                                

20 Şubat 2011 Pazar

maraton başlıyor !!!

 Yarın pazartesi ve ben beş haftalık bir maratona başlıyorum 27 Mart'ta ilk turu bitecek maratonun.Zorlu bir süreç var önümde dualarınızı bekliyorum.
    HOŞÇAKALIN :)

19 Şubat 2011 Cumartesi

julie and julia


 Bu film gerçek iki yaşam öyküsünden esinlenilerek çekilmiş.İlk kahramanımız Julia Child. Julia için
Amerikalılar 'a yemek yapmasını öğreten kadın diyorlar.
Zat-ı şahaneleri yukarıda :) Julia eşinin işi sebebiyle bir müddet Paris'te yaşıyor.Ve Paris'te yemek kurslarına başlıyor (kurstaki tek bayan olarak).Bitmek tükenmek bilmeyen yaşam enerjisi,azmi ve kararlılığıyla harika bir şef oluyor.Amerika'ya döndüğünde çeşitli yemek proglamları yapıyor ve birde aşağıda görmüş olduğunuz kitabı yazıyor


Sempatik tavırları ve şen kahkalarıyla Amerikalılar'ın çok büyük sevgi ve hayranlığını kazanıyor.Amerika'da  Julia'nın mutfağı müze haline getirilmiş.
Ve işte o mutfak bundan bir otuz sene öncesine ait olmasına rağmen ne kadar modern ve şık.Bir gün yolum düşerse uğramak isterim ;)
 yukarıdaki resimde de gerçek Julia ile filmdeki Julia var.
Gelelim ikinci kahramanımıza ekranın size göre sağ tarafında bulunan Julie Powell. Julie pek çoğumuz gibi sıradan bir hayat yaşayan,yemek yapmayı büyük bir tutkuyla seven bir Julia Child hayranı.Hayatının sıradanlığından sıkıldığında bir blog yapmaya karar veriyor veee hikayemiz başlıyor :)  
sloganı:365 days,524 recipes,1 tiny apatment kitchen(365 gün,524 tarif ve bir küçük apartman mutfağı)
Filmi izleyenlerin çoğu önce yemek yapmaya başlıyorlarmış sonra da bir blog kuruyorlarmış :) 
Yaklaşık bir yıl oldu filmi izleyeli bloğumu açtım darısı yemek yapmanın başına ;) Yaşanmış hayat hikayelerinin olması  filmin etkileyiciliğini arttırıyor.İçerikten özellikle de filmin sonundan elimden geldiğince bahsetmemeye çalıştım izlemek isteyenler olabilir diye (yoksa yazacak daha çoook şey vardı)
İzlemek isteyen herkese iyi seyirler :)
NOT: juliepowell.blogspot.com adresinden Julie'nin bloğuna ulaşabilirsiniz.

NOT 2:Malumunuz acemiyim resimleri büyük yapmayı beceremedim ama üstüne tıklarsanız büyük hallerini görünüyor.
NOT 3:Aklıma gelmişken film Hollywood yapımı olduğu için ahlaki açıdan dikkatli izlenmesini tavsiye ederim.(dvd'nin kumandasının yanınızda bulunmasında fayda var.)

17 Şubat 2011 Perşembe

Yeni kararlar yeni başlangıçlar

     Pazartesi derslerim başladı ve ilk üç günüm çok güzel geçti :) uzuuun zamandan beri ders almak istediğim Nusret hocadan nihayet ders almayı başardım.Size biraz Nusret hocadan bahsedeyim  : 1968 İstanbul Hukuk mezunu ,çocukluğu Beyoğlu'nda geçmiş, üç darbeye bizzat tanıklık etmiş, Nusret hocadan ders almadıysan yıldızdan mezunum deme denilen, eski İstanbul türkçesi ile konuşan, insanda size dede diyebilir miyim? sorusunu uyandıran, yaşayan bir tarihçi :) An itibarıyla harika bir fikir geldi aklıma :Nusret hocanın her dersinden sonra o ders anlattıklarını yazacağım bloğuma :) hem benim için kalıcı olur hem de herkes yarar sağlayabilir :) evet bu fikri çok sevdim inşallah uygulamada da başarılı olurum.Aslında konu bu değildi başlayan yeni dönemle birlikte bir dizi karar aldım.Ve kararlarım:
1)ÖSS ye yeni adıyla YGS'ye tekrardan hazırlanıyorum ve bunun yanında üniversite de şu an okuduğum bölümde iyi bir ortalama yapmaya çalışıyorum hayatımdan dizi,sinema,arkadaşlarla gezme annemle uzuuun akşam çayları terimlerini çıkarıyorum : ( yaklaşan bahar ayları ile bunları uygulamam çok zor olacak ama ...inşallah başaracağım.




2)Geçtiğimiz sene ingilizce hazırlık okudum fakat bu sene derslerimi türkçe alıyorum haliyle ingilizcem günden güne köreliyor.Bu gidişata bir dur demek için ingilizce kitap okumaya başladım VAINTY FAIR(kibirli sarışın)  okuduğum kitabın ismi bakalım şimdilik iyi gidiyor bitirmek için son tarih 1 Mart .


3)Ve Nabrut'tan ilhamla yeniden pilates yazın bir buçuk ay kadar kursuna gitmiştim tabiii çok faydasını görmüştüm.Uzun uğraşlar sonucu perşembe günlerimi boşalttım evdeyim.Haftada bir gün hoca ile diğer günler de yirmi dakika kendim pilatese başlıyorum :)
        
              Anlaşıldığı üzere dolu dolu bir dönem beni bekliyor ben de dualarınızı bekliyorum :) karar almak kolay uygulamak zor.Hadi ben kaçtım malum yapacak çooook işim var .

12 Şubat 2011 Cumartesi

MİM


  Fiyonklar , eşyalarımıza hareketlilik veren güzel detaylar :) tanımlamamdan anlaşılacağı üzere severim fiyonkları.Nabrut'un beni mimlediğini görünce şöyle bir göz gezdirdim dolabıma ve tahminim altında fiyonga sahip olduğumu gördüm : ( annemin söylendiği kadar varmış dedim hep aynı tarz spor kıyafetler.Neyse fazla zorlanmadan bir kaç şey göz kırptı bana ;)
 Geçtiğimiz kış çok beğenerek almıştım bu eldivenleri :) severek de kullanıyorum.Biraz eskidiler ama olsun.(bu eldivenleri aldığımdan beri diğerlerinin pabuçları damda)
 Yukarıda görmüş olduğunuz hırka benim tarzımın bir hayli uzağında ama o da severek alınanlar grubunun bir üyesi ;) Bu hırkayı alışım annemi hem şaşırttı hem de yüzünü güldürdü :)
  Yukarıdaki zavallıcık benim iğneliğim(iğnelerim kaybolmasın diye delik deşik ettim biçareyi) .Evimize gelen hayal güçleri sınır tanımayan bıcırıkların yürekleri burkuluyor benim iğneliği görünce :) '''ayy çok canı acıyor olmalı'' nidaları yükseliyor.İğneliğimin başındaki fiyonklu tokayı da kızkardeşime almıştım bizim küçük hanım bir eşini kaybedince diğerini de iğneliğe bağışladı :)
       Veee sıra geldi Nabrut'un en beğendiğim fiyonklu eşyasına
 ben en çok kırmızı pabuçları beğendim :) eee ne demişler kırmızı olsun üç kuruş fazla olsun ;)

9 Şubat 2011 Çarşamba

bir hayaldir yaşamak

  Bloğuma ismini veren çok şey öğrendiğim ama bunun yanında konusu hatırımda iyiden iyiye flulaşan nadide kitap:BİR HAYALDİR YAŞAMAK Kitabın öyküsüne geçmeden önce benim kitabı okuma öykümü anlatacağım:Bir kız çocuğu doğduğu, büyüdüğü,hayranı olduğu şehirden babasının işi sebebiyle ayrılıyor.Geride çok sevdiği  arkadaşları ,okulu,dersanesi,akrabaları ve İstanbul'u var.Orta-3'e gidiyor tam gaz liselere hazırlık sınavına çalışırken her şey tam da olması gerektiği gibiyken hiç bilmediği bir okulda önceden tanıdıklarına hiç benzemeyen insanların arasında buluyor kendini adaptasyon kolay olmuyor tabi : ( sorunları çözmenin en kolay yolu sorundan kaçmaktır diyor ama, aslında felsefesinin bu olduğunun  farkında bile değil. Test kitaplarının arasında harcayacağı vakti romanların hikaye kitaplarının içinde geçiriyor.Başka insanların hayatını okumak farklı dünyalar tanımak çok hoşuna gidiyor .Günlerden bir gün bir tanıdığın evinde kitaplığı incelerken malum kitap ilişiyor gözüne ve başlıyor okumaya yıllar sonra bir blok yapacağını ve bloğuna o an elindeki kitabın ismini vereceğini bilmeden.Şimdi gelelim esas öyküye deminde bahsettiğim gibi roman kafamda bir hayli bulanık.Kitap benim değildi okuduktan sonra sahibine iade etmiştim bu sebeple içeriğe fazla güvenmeyin yanlış hatırladığım yerler olabilir.
        Bir kaptan (ismini hatırlayamıyorum) iki kıta arsında gün boyu hatta seneler boyu gidip gelen, ömrü boyunca hiç İstanbul dışına çıkmamış bir insan.Çok sevdiği bir eşi var; sadık ,iyi niyetli bir hanım ama normal insanlara göre daha basit düşünen karmaşık hadiseleri algılayamayan bir hanım fakat bu durum evi çekip çevirmesine engel teşkil etmiyor.Üç tane de çocuğu var kaptanın.İsimleri:Engin, Derya ve Ufuk tam kaptan çocuklarına yakışacak isimlere sahipler.(unutmamışım bu sebeple)Kaptanın gayet huzurlu bir yuvası var fakat hayat bu her şey güllük gülistanlık gitmiyor.Kaptanın  küçük oğlu Ufuk okuma bayramının olduğu gün bir çocuk hastalığı geçiriyor ve bakıma muhtaç hale geliyor bu olaydan bir süre sonra kaptan Sevdiceğini,eşini, kaybediyor.Bu arada büyük oğlu Engin pilotluk okulunu kazanıyor başka bir şehirde..Engin sorumsuz bir yapıya sahip kitapta Engin'in gönül ilişkilerinden, babasının tüm iyi niyetine rağmen girdiği nahoş ortamlardan da bahsediliyor.Kaptanın tek destekçisi vefakar kızı Derya.Kaptan tüm bu sorunlar içindeyken birde kızının küçücük yaşında yüklendiği ağır sorumluluklara  üzülüyor.İmtihanlarının üst üste geldiği hayatının bu en zorlu döneminde kaptanın imdadına hayalleri yetişiyor.Hayal kuruyor bizim kaptan hem de ne güzel hayaller kuruyor; hep aynı iskeleye varmasına rağmen gerçekte, hayallerinde her seferde başka bir limana demir atıyor kah tropikal bir iklimde sıcak bir limanda buluşuyor eşiyle kah soğuk limanlarda.Güç alıyor hayallerinden ve daha sıkı sarılıyor hayata.Bu kadar.
Hatırladığım bir de sonu var kitabın hem hazin hem de güzel bir son.
 Neler mi öğrendim bu kitaptan? Hayal kurmayı öğrendim,şükretmeyi öğrendim,ayakta kalmayı,insanların her koşulda kendilerin mutlu edebileceğini ve şimdi aklıma gelmeyen daha bir çok şeyi.Bilmiyorum şimdi okumuş olsam bu kadar etkileyici gelir miydi? Cevap veremiyorum

Tembel blog sahibesi : (

     Garfield kadar olmasa da tembelim işte :( tembel ve hayalci.Bloğuma her gün yazacaktım (dersler başlayana kadar) öyle söz vermiştim kendime.Bir sürü de konu belirlemiştim kafamda ama peşimi bırakmayan tembelliğim en büyük engelim.İnşallah bir an önce azaltırım tembellik katsayımı; hayatımda bazı şeylerin hatta bazıyla sınırlı kalmayayım herşeyin düzene girmesi için çalışkan olmaya ihtiyacım var.Bir dizi karar aldım kararlarımı uygulamaya blok açma ile başladım umarım diğer kararlarımı da hayata geçiririm ve güzel neticeleri buraya yazarım :)  hayal ediyorum ve an itibarıyla çalışma aşkı ile yanıp tutuşuyorum işte bu yüzden BİR HAYALDİR YAŞAMAK !!!
NOT:Lazanyayı sevsem ve reenkarnaysona inanıyor olsam geçmiş yaşamımda Garfield olduğumu düşünürdüm :)

5 Şubat 2011 Cumartesi

Bir blog yapma hayali

Uzun zamandan beri içimdeki yazma isteğini giderebileceğim,bunaldığım zamanlarda gelip rahatlayabileceğim,mutlu anlarımı paylaşabileceğim bir bloğun hayalini kuruyordum.Herşeyin bir zamanı var imiş ya bir blok sahibi olmamın zamanı da işte şimdi imiş :) Umarım bu blok hem bana hem de takipçilerine güzel hisler yaşatır.Bir hayalimin daha gerçek olmasının verdiği sevinçle MERHABA SEVGİLİ BLOĞUM :)